Across the Line sergisi Zorlu PSM Digi.logue Space’de



British Council ile Digi.logue’un işbirliğiyle düzenlenen AltCity İstanbul projesi çerçevesinde “Across the Line  sergisine imza atıyor. Daha önce Sao Paulo, Mexico City ve Bogota’da yapılan AltCity’nin, İstanbul’da gerçekleştirilen dördüncü ayağı, dijital sanatları odağına alarak; farklı disiplinlerden gelen ve Türkiye’de yaşayan sanatçıların dijital sanat projeleri üretme becerilerini ve bu konudaki işbirliği potansiyellerini artırma amacı taşıyor. Proje kapsamında dijital dünyanın imkanlarından faydalanmaya hak kazanan 12 katılımcı, Birleşik Krallık’ın önde gelen dijital sanat gruplarından Squidsoup’un mentorluğunda teknoloji odaklı düşünme ve üretim süreçlerini destekleyen workshop’lara katılarak, Zorlu PSM Sky Lounge’ta iki hafta boyunca tam zamanlı olarak kendilerini geliştirme imkanı buldu. Salford Quays merkezli dijital sanat programcıları Quays Culture’ın yapımcılığını üstlendiği projeyle sanatçılar, yaratıcı/teknik danışmanlarla birlikte “İstanbul” teması ekseninde 8 adet dijital sanat eseri oluşturdu. 14 Kasım Salı gününden itibaren Zorlu PSM, Digi.logue Space’de teknoloji ve sanat tutkunlarını bir araya getirecek olan “Across the Line” sergisi, 25 Aralık Perşembe gününe kadar ziyaret edilebilecek. “Across the Line” sergisinde yer alan eserler hakkında: Sergide, Özcan Saraç, Kerim Dündar, Gülfidan Özmen ve Zeynep Budak, Bilal Yılmaz, Betül Aksu, Ethem Cem, Deniz Derbent, Hazal Döleneken, Ufuk Barış Mutlu, Ege Selçuk ve Meltem Şahin ile Squidsoup’un yaratıcı ekibinin çalışmaları yer alıyor. İnsanın evrensel sistemle olan ilişkisini sorgulamak adına, bilimsel ve teknolojik yapılarla kavramsal araştırmalar yapan Özcan Saraç’ın “Equation Pi” isimli matematiksel veri işlemi, 8 milyar insanın numaralandırılması ve sınıflandırılması üzerinden işliyor. Çalışmasında süreç odaklı algoritmik tasarımdan yararlanan Kerim Dündar “Organik Geometri” isimli görsel yerleştirmesinde, dijital sanatın geldiği noktaya vurgu yapıyor. Gülfidan Özmen ve Zeynep Budak, “Night Walk” isimli eseriyle, bir mimar ve cam sanatçısının ortak bakış açısıyla İstanbul’un geceyle olan ilişkisini binalar, yansımalar ve ışık simgeleri üzerinden yorumluyor. Çocukluk deneyimlerinin basitlik ve yaratıcılığından esinlenen Bilal Yılmaz, “Spiral” isimli eserini büyük ölçekli bir aydınlatma sisteminden meydana getiriyor. Squidsoup’un Ocean of Light yazılımı ve sarmal ışık teknolojisiyle tasarlanan “In Conversation” isimli çalışmasıyla Betül Aksu, İstanbul’da kaydettiği konuşmaları görüntü, ses ve ışık sistemine dönüştürüyor. Ethem Cem, “Concrete” isimli sesli ve görüntülü işiyle, şehirleşmenin zaman ve mekan bağlamında bireyler üzerindeki psikolojik etkisini ortaya koyarken; Deniz Derbent, Hazal Döleneken, Ufuk Barış Mutlu, Ege Selçuk ve Meltem Şahin’in ortak çalışması olan “No:8” isimli kinetik enstalasyon, İstanbul’un kaosunu ve sesini canlandırarak, rastlantısallığın ve kontrolün aynı anda barındırdığı şehir yapısından ilham alıyor. Anthony Rowe, Liam Birtles, Chris Bennewith, Ollie Bown ve Sam Fergusson’dan oluşan Squidsoup sanat grubunun tasarladığı “Responsive Bloom #1” isimli eser ise, 24 aydınlatılmış duyarlı küreden kiosklanıyor.