Bu Bahar Balkonlarda Sebze Yetişecek



Kent bahçeciliğinin yaygınlaşmasını hedefleyen Osmanlı Bahçesi, 26 çeşit yerli tohum ve organik gübreden oluşan Sebze Yetiştirme Seti’ni şehirde yaşayan insanlarla buluşturuyor. Tarımın kırsal yaşam dışında kentte de yapılabileceğinin en iyi örneği olan Osmanlı Bahçesi, Antalya-Kaş’ın Ahatlı Köyü’nde hazırlanıyor ve kadınlara işgücü yaratmasıyla öne çıkıyor. Ahatlılı kadınların yerli tohumları kentlerde filizlenecek, ekolojik yaşam kente gelecek.

Son yıllarda yükselişte olan sağlıklı beslenme ve ekolojik yaşam trendi şehir yaşamını dönüştürmeye başladı. Balkonlardaki çiçek saksılarına sebze tohumu ekenlerin sayısı günden güne artarken, Müge Gültekin’in kurduğu Osmanlı Bahçesi kent bahçeciliğini bir adım ileriye taşıyor.

Osmanlı Bahçesi Sebze Yetiştirme Seti, 26 çeşit yerli tohum ve organik solucan gübresinden oluşuyor. Antalya’nın Kaş İlçesi’nin Ahatlı Köyü’nde hazırlanan setlerde; maydanoz, salatalık, kornişon salatalık, dereotu, roka, fesleğen, reyhan, kekik, tere, domates, ıspanak, kuzukulağı, marul, pazı, radika, semizotu, yeşil soğan, balkabağı, kemer patlıcan, kabak, görkem karpuz, fındık turp, acı yediveren biber ve tatlı kıl biber gibi tohumlar bulunuyor. Şehir tarımını kolay ve uygulanabilir hale getiren bu setler Ahatlı’daki kadınlara da işgücü yaratıyor.

‘Şehirde yaşayan herkes evinde kendi tüketeceği sebzeleri dört mevsim boyunca yetiştirebilecek’

Müge Gültekin, bir yandan doğal ve katkısız tarımı şehir balkon ve teraslarına getirirken bir yandan da kırsaldaki işgücüne katkı sağlamayı hedeflediklerini söyledi. Gültekin “Osmanlı Bahçesi olarak kent bahçeciliğinin yaygınlaşması ve gelişmesine katkıda bulunma, kadın işgücünü destekleme misyonumuz var. Ahatlı Köyü’ndeki kadınlarla sebze yetiştirme setlerimizi üretiyor ve sağlıklı tarımı kente getiriyoruz. Sağlıklı beslenme, enerji tasarrufu, maliyet gibi sebeplerle tüm dünyada çok büyük kent bahçeciliğini Türkiye’de yaygınlaştırmak en büyük hedefimiz. Şehirde yaşayanların sağlıklı beslenmesi ve doğal yaşamın şehirlerde, evlerde hissedilmesi için geleneksel tarımı basitleştirdik ve küçük metrekarelere uygun setler haline getirdik. Sebze Yetiştirme Setlerimiz ile şehirde yaşayanlar, hiçbir kimyasal gübre ve ilaç kullanmadan dört mevsim evinde sebze yetiştirmenin ve evlerinde yetiştirdikleri sebzeleri dalından kopararak tüketmenin tadına varacak” dedi.

Dünyada yükselen trend: Kent Bahçeciliği

Kent bahçeciliği en kısa tanımıyla, bir ailenin kendi bahçesinde veya balkonunda tamamen doğal yöntemlerle, genetiği bozulmamış tohumlarla ve hormonsuz olarak tarım yapması olarak tanımlanıyor. Dünyanın her yerinde sağlıklı ve hormonsuz beslenme, enerji ve para tasarrufu gibi sebeplerden balkonunda, terasında veya evinin önündeki bahçede tarım yaparak evin tüm meyve sebze ihtiyacını karşılayabilen kişi sayısı giderek artıyor.

Dünyada 1 milyardan fazla insanın kent çiftçisi olduğu tahmin ediliyor. Özellikle 1990’lardan itibaren Birleşmiş Milletler ve ona bağlı kuruluşlar, STK’lar, doğal yaşamı savunan çeşitli gruplar, hatta bazı hükümetler ve yerel yönetimler kent bahçeciliğini desteklemeye başladı. Açlıkla mücadele eden Afrika’nın birçok ülkesinde kent bahçeciliği hükümetlerin desteğiyle gelişiyor.

Küba’nın ürettiği sebze meyvenin %80’inin kent bahçeciliğinden geliyor. Amerika ve Avrupa’nın tamamında isekent bahçelerinin sayısı her geçen gün artıyor.

Kent bahçesine sahip olmak daha sağlıklı ve doğal beslenmek, antioksidan miktarı yüksek taze meyve ve sebzeler tüketmek demek. Üstelik kent bahçeciliğinin aile ekonomisine de ciddi faydaları var. Sebze ve meyve fiyatlarının el yaktığı günümüzde kent bahçeciliği yaparak 10 kata kadar tasarruf sağlamak mümkün. Çünkü kent bahçeciliği sebze ve meyvelerin tarladan sofraya ulaşıncaya kadar olan tüm taşıma, benzin ve depolama masraflarını, pazar ve market kâr paylarını ortadan kaldırıyor. Aynı zamanda, evsel atıkların kompost yapılarak gübre olarak kullanılmasını mümkün kıldığı için, çöp miktarında da düşüşler meydana getiriyor.