Carrefour yöneticisi BİM'den kimliğini gizlemiş



Geçtiğimiz hafta düzenlenen MÜSİAD Vizyoner’17’de Türkiye perakende sektörünün gelişimi ele alınan konulardan biri oldu. Bir araştırma şirketinden geldiğini söylemek bir kişinin yıllarca Türkiye perakende sektörü hakkında kendisinden bilgi aldığını ifade eden BİM İcra Kurulu Üyesi Galip Aykaç, “1993’te Carrefour Türkiye’ye girdi. Şirketin yönetimiyle bir toplantı düzenledik. O toplantıda araştırma şirketinden geldiğini söyleyen kişi de vardı. Meğer Carrefour’un yöneticisiymiş” dedi. Dünya Gazetesinden Serkan Akıncı'nın haberine göre; Vizyoner’17 kapsamında gerçekleştirilen ‘Türkiye’nin Dönüşümü’ oturumunun moderatörlüğünü DÜNYA Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ üstlendi. Oturuma Yıldız Holding İcradan Sorumlu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. Cem Karakaş ve BİM İcra Kurulu Üyesi Galip Aykaç panelist olarak katıldı. Ürünlerin tamamını private label yapacak Türkiye’de perakende sektörünün gelişimi hakkında bilgiler veren Galip Aykaç, ilk olarak 1950’lerde Migros’un Türkiye’ye girip, İstanbul’da bir mağaza açtıklarını ifade etti. Daha sonra 1956’da devlet eliyle, üretilen tüm malların Türkiye’nin her yerinde benzer fiyatla satılabilmesi adına GİMA Mağazalar Zinciri’nin kurulduğunu hatırlatan Aykaç, 1980 darbesinin ardından oluşturulan yeni yapılanmanın GİMA’da güzel işler çıkarttıklarını belirtti. 90’lı yıllara gelindiğinde ise bir değişimin başladığını vurgulayan Aykaç, şöyle devam etti: “Uluslararası kurumsal araştırma şirketlerinin birinden geldiğini söyleyen bir kişi bizden Türkiye perakende sektörü hakkında bilgi aldı. Yılda bir kez gelip, sektörün belli bölümü ile ilgili bilgiler topladı. Bu yıllarda önce Metro sonra Carrefour girdi Türkiye’ye. Carrefour’un yöneticileriyle bir toplantı ayarladık. Gittiğimizde ‘ortaya bir kum saati koyacağız. Bu sürede konuşmaları tamamlayacağız’ dediler. Kum saatini masaya koyacak kişiyle göz göze geldik. Araştırma şirketinden geldiğini söyleyen kişiydi. Kum saatini kaldırdı sonra. ‘Sizinle uzun uzun konuşmak istiyorum’ dedi.” Aykaç, 1995 yılına gelindiğinde ise ‘Müşterinin ayağına giden’ konseptini benimseyerek BİM’i kurduklarını anlattı. Bugün BİM’deki ürünlerin büyük bir çoğunluğunun private label olduğunu aktaran Aykaç, hedeflerinin bu konuda yüzde 100’ü yakalamak olduğunu dile getirdi. “Markamızı namusumuz gibi koruyoruz” Bugün 16 bini yurtdışında olmak üzere 56 bin kişiye istihdam sağladıklarını kaydeden Cem Karakaş ise 12.5 milyar dolarlık cirolarının 5.5 milyar dolarlık kısmının çikolata ve bisküviden geldiğini bildirdi. 2002’den sonra bir faz değişikliği yaşanmaya başladığını dile getiren Karakaş, gelişmiş ülke nüfuslarının yaşlandığını, gelişen ülkelerde ise genç nüfusun artığının altını çizdi. Genç nüfusun arttığı pazarlara üretim tesisi açarak ve yerel markaları satın alarak ulaştıklarını söyleyen Karakaş, şöyle devam etti: “Dünyanın ekonomik sıkleti Doğu ve Güney’e kayıyor. Burada herkes için çok büyük bir fırsat var. Dijital pazarlar da gelişmekte. Bu nedenle herhangi bir ülkeye girmek korkutucu değil artık. Biz Çin’de 200 milyon dolarlık iş yapıyoruz. Bu yılın başında Godiva hariç tüm mallarımızı mağaza satışından çektik. Sadece e- ticaret yapıyoruz. Bu kanaldan satışlarınız Çin’de yüzde 80’e ulaştı. Çin’deki bisküvi ve çikolata satışlarının 2016’da yüzde 7’si dijitalden satılırken, şimdi yüzde 21’e çıktı.” İşlerinin en zor kısmının markalaşmak olduğuna dikkat çeken Karakaş, üretimin ise basit olduğunu kaydetti. Markaları oluşturmanın bu denli zor olmasına karşın bir hatayla yok olabildiklerini ifade eden Karakaş, kendilerinin markalarını namusları gibi koruduklarını söyledi.