Frank Sinatra ve etkileyici yaşam öyküsü



Fly Me to the Moon, New York New York ve My Way gibi şarkılara büyüleyici sesiyle hayat vermiş olan, küçük büyük herkesi kendine hayran bırakan ve müziğe çok farklı anlamlar katan Fran Sinatra'nın yaşam öyküsünü sizler için kioskladık. İşte, Sinatra'nın hayatından ilginç detaylar...

LİSEYİ BIRAKIP MÜZİK KARİYERİNE ADIM ATTI Asıl adı Francis Albert Sinatra olan sanatçı 12 Aralık 1915'te New York'ta doğdu. Fakir bir ailenin tek çocuğu olan Sinatra, izlediği Bing Crosby'den oldukça etkilenerek lise eğitimini yarıda bıraktı ve müziğe yöneldi. 1935'te bir radyo yarışmasında birinci oldu ve yavaş yavaş adını duyurdu. Özgün sesi, topluluklarda kısa sürede dikkatleri çekti. 1936'da ciddi anlamda şarkı söylemeye başlayan Sinatra, ilk plağını 1939'da "From the Bottom of My Heart" şarkısına yaptı. 1940-1942 arasında Tommy Dorsey Orkestrası'yla çalıştı. 31 Aralık 1942'de New York radyosunda "Your Hit Parade" adlı radyo programında solo şarkıcı olarak söylediği şarkılarla ülke çapında ünlendi. CİĞERLERİNİ GELİŞTİRMEK İÇİN YÜZME VE KOŞU YAPMAYA BAŞLADI Müziğe karşı o kadar büyük bir tutkusu vardı ki, ciğerlerini geliştirmek için düzenli olarak koşu ve yüzmeyle ilgilendi. Notanın ortasında, sesini kesintiye uğratmadan nefes alma egzersizleri yaptı ve kendini geliştirmeyi asla bırakmadı. Çeşitli müzikal filmlerde oynadı. İlk önemli rolü ise "Higher and Higher" filmindeydi. 1953'te From Here Eternity'de şarkı söylemeden canlandırdığı Angelo Maggio rolüyle en iyi yardımcı oyuncu Oscar'ını kazandı. Bu başarısının ardından sinemadaki başarısını da fazlasıyla kanıtlamış oldu. İlerlemiş yaşına rağmen 1990'lı yıllarda hala konser vermekteydi. Ama 1950’lerde rock’n roll gençler arasında yayılınca, Sinatra'nın kariyerinde önemli bir duraklama, hatta gerileme meydana gelir. 1971 yılında emekli olduğunu açıklayan sanatçı, yine de müzikten hiçbir zaman tam anlamıyla kopmaz. EVLİLİKLERİ VE ÇAPKINLIĞI İLE DE GÜNDEMDEYDİ Hayatı boyunca dört evlilik yapan Sinatra, ilk evliliğini komşusunun kızı olan Nancy Barbato ile yapıyor ve üç tane çocukları oluyor. Ün, şöhret ve para evliliğinin bozulmasına neden oluyor ve yine o dönemin efsanevi yıldızı Ava Gardner'e aşık olan Sinatra onunla bir evlilik yapıyor. Fakat aşkları o kadar uzun soluklu olmuyor. Çapkın şarkıcının bir aralar da Marilyn Monroe’ya evlenme teklif ettiği ancak Monroe’nun bu teklifi reddettiği söyleniyor. Ava Gardner'dan boşandıktan sonra yine ünlü bir oyuncu olan ve kendinden çok küçük olan Mia Farrow ile kısa bir evlilik yapıyor. En son eşi Barbara ile aradığı huzuru buluyor ve ölene dek mutlu bir evliliğe imza atıyorlar. 1998 yılında yani tam 82 yaşındayken, kalp krizi geçirerek müzikle donattığı başarılı kariyerine ve hayata veda ediyor.