İlişkiler son yıllarda artık hızla ve kolayca tükenir oldu. Gerçek sohbetlerin yerini alan sanal iletişim, günlük hayatın stresi, özür dilemekten kaçınmak çiftleri ayrılığa götüren sebeplerden sadece birkaçı. Uzman Klinik Psikolog Reyhan Algül ilişkileri bitme noktasına getiren 5 hataya dikkat çekti. Sizler için kioskladık. HEP HAKLI OLMAYA ÇALIŞMAK İlişkilerde taraflardan biri sürekli haklı olduğu şeklinde bir davranış sergiliyorsa, bu durum ilişkinin eşitlikçi olması gereken yapısını bozar. Bazen kişiler haklı olmaya o kadar odaklanırlar ki mutlu olma anlarını kaçırırlar. İlişkiler söz konusu olduğunda kimsenin yüzde yüz haklı ya da haksız olamayacağını unutmayın ve ikili ilişkileri yıpratan bu temel yanlıştan kaçının. Özür dilemenin zayıflık değil, aksine erdemli bir davranış olduğunu unutmayın. HER ŞEYİ BERABER YAPMAK İSTEMEK Bağlılık gibi görünen bir durum aslında bağımlılığın ta kendisi olabiliyor. Oysa bir ilişkide önemli olan 'ben'leri kaybetmeden, 'biz' olabilmek. İlişkinin içinde, her kişinin kendine ait alanlarının olması çok önemli. Beraberce yapılan şeyler kadar her bireyin kendi arkadaşları ya da ailesi ile vakit geçirmesi, kendi hobilerine vakit ayırması, kişilerin ilişkilerine daha objektif yaklaşabilmelerini sağlar. BİRBİRİNİ DEĞİŞTİRMEYE ÇALIŞMAK İlişkilerde başlangıçta partnerinizde sevdiğiniz özellikler, zamanla en çok değiştirmek istediği niz özellikler olmaya başlayabiliyor. Oysa karşınızdaki kişinin de her insan gibi kusurlarının olduğunu kabul edebilmeyi öğrenin ve sürekli onu değişime zorlamayın. Üstelik kendi değişmek istemedikten sonra onu zorla değiştiremezsiniz. SOSYAL MEDYA VE OYUNLARDA FAZLA ZAMAN GEÇİRMEK Günümüzde çiftlerin en büyük sorunlarından biri, taraflardan birinin aşırı derecede telefon ve bilgisayarda zaman geçirmesi. Akşam eve gelir gelmez eline telefonunu alıp bırakmamak, beraber yapılan etkinliklerde sosyal medyadan gözünü ayırmamak, birbirleriyle zaman geçirmek yerine başkalarının paylaşımlarına bakmak gerçek iletişime büyük zarar veren davranışlarlar arasında. İÇİNE ATMAK Sorunları içinize atmak yerine, doğru zamanda ve doğru ortamda dile getirmekten kaçınmayın. Aksine içine atmanız, konuşmamanız, istediğisorunların çözümü yerine ilerleyen dönemde bir kartopu gibi çok daha büyümesine neden olacaktır. Kırgınlıklarınızı veya sizi rahatsız eden konuları sakinliğinizi koruyarak ve yapıcı bir üslupla dile getirin ve duygularınızı kiosklayın.