Gelişen teknoloji, değişen dünya, Y’ler, Z’ler derken peki ya X’ler? Geleneksel çalışma anlayışını benimseyen, sirkülasyonu pek az, bağlılık ve sadakat düzeyi oldukça gelişmiş, teknolojiyle arası yeni yeni düzelen, bürokratik çalışma tarzını benimseyen, yaşamak için çalışan sevgili X’lerimiz. Bu yazımızda 1965-1980 yılları arasında doğan X kuşağının uyum ve çalışma tarzlarına bir bakalım ne dersiniz? Siyasal kaosların, iç çekişmelerin yaşandığı dönemi yaşan X kuşağı teknolojiyle birlikte yenilenme çabaları içindedir. Oldukça güvenilir, sabırlı, şirketine bağlı, meraklı ve yılmayan çalışanlardan oluşur. Teknolojiyi zorunluluktan kullanır. Otoriter, iş odaklı ve yaşamak için çalışmayı baz alan bir yaşam anlayışındadırlar. İç motivasyonları yüksek, bireysel çalışmayı severler. Üretkenlikleri yüksektir, anında geri bildirim verirler. Sevgili IK’cılarımız ve diğer bölüm yöneticilerimiz, nerde bir X görürseniz onlara dokunun, yanlarında olduğunuzu hissettirin, O’nlara güvendiğinizi gösterin, O’nları her zaman desteklediğinizi belirtin. Ödüllendirin O’nları. Sorumluluklar verin ve sonra geri çekilip izleyin. Eminim yer yerinden oynayacak, çünkü X’ler oldukça otoriter ve iş odaklıdır. Sadece zaman yönetimi konusunda kimi zaman desteklenmeleri gerekebilir. Gelecek kaygılarını gidermek için gerek sözlü gerekse yazılı iletişimde bulunun. Doğum günü, yıldönümü, terfi gibi özel günlerini kutlamayı ihmal etmezseniz hoşlarına gider. X’lerin, genel anlamda teknoloji çağı jenerasyonları olarak adlandırabildiğimiz Y ve Z jenerasyonları ile bir arada çalışmasını sıkı gözlemlemek gerekir. X kuşağı çalışırken neyi neden yaptığını bilmek istemenin yanında kimin, ne kadar fayda sağlayacağını da bilmek ister. Bu fikri dengeleyebilirse kendisini lider yapar dengeleyemezse mobbing yapan bir çalışan/yönetici olarak karşımıza çıkar. Hem bu durumdan muzdariptir hem de bu durumun ana sebebidir. Y ve Z ‘ler sonsuz inisiyatif alarak daha özgür bir çalışma şeklini benimserken X’lerde bu durumun tam tersi gözlenir. X’ler inisiyatif alma durumunu ancak ve ancak bilgiyle desteklendiği takdirde olumlu karşılar. Xler biraz daha kuralcı ve sistematik çalışır. Bu noktada birlikte çalışmakta bazen zorlandıkları doğrudur. X’ler daha çok öğrenerek gelişirler, Y ve Z’ler ise ortamı kendilerine uyarlarlar. Bu noktada biraz asi ve uyumsuz oldukları söylenebilir. Şeffaflıkta ise tüm jenerasyonların oldukça gelişmesi gerektiğini söyleyebiliriz. Özgüven anlamında ise Y ve Z’lerin belirli bir süre sonrasında “hükümranlık bende” havasından X’ler oldukça rahatsız olmaktadır. Mütevazilik kavramının nesilden neslie tükendiği günümüzde X’lerin diğer kuşaklarla en çok çatıştığı nokta tam da budur diyebiliriz. “Hey gidi gençlik hey”, “zamane çocukları işte”, “sizin zamanınızda biz hiç böyle değildik” diyen X’lerimizi duyar gibiyim :) Kültür ve jenerasyon farklılıkları, çatışmalar, iç çekişmeler, tartışmalar, kaotik durumlar, denge kuramları tüm bunlar olağan şeyler. Önemli olan tüm bunları dengede tutabilmek ve birlikte tüm jenerasyonların ahenkle çalışmasını sağlayabilmektir. Bu konuda biraz biz IK’cılara, biraz sevgili yöneticilerimize, biraz da siz değerli X, Y ve hızla gelen Z’lerimize iş düşüyor. Haydi bakalım kolları sıvayalım :) Jenerasyonlar arası doğan farklılıkları ve bunları nasıl kaynaştırabiliriz biraz bunlara kafa yoralım. Tüm jenerasyonların uyum içerisinde çalışmaları için pastada üst yönetime de pay var merak etmeyin :) Öyleyse Bol Şans :) Keyifli Haftalar :)

İK Uzmanı Dilşad ULUCA