Beynin çalışması konusundaki dikkat çekici tespit ve gözlemleriyle tanınan, “Kimsenin Bilemeyeceği Şeyler”, “Değişen Be(y)nim“, “Unutulacak Şeyler” ve “Beynin Sırları” adlı kitapların yazarı Prof.Dr. Sinan  Canan'la beyin ve insan üzerine konuştuk.

Hocam, psikoloji özelinde insanı tarif eder misiniz? - İnsan zihinsel bir güçle donatılmıştır. Bu zihinsel gücüyle, sınırları aşan, değiştiren, dünyayı farklı bir hale getirmeye programlanmış bir canlıdır. Bütün psikolojik sorunların altında yatan sebep ise bir şeyleri değiştirme isteğinden kaynaklanmaktadır. Yani günlük hayatta bir insanın her şeyi yolunda olsa bile psikolojik olarak rahatsız hissetmesinin sebebi kendisini değiştirme isteğidir. Dünya; insanlar, hayvanlar ve bitkiler için giderek daha kötü bir gezegen olmaya doğru gidiyor. Bu durumu nasıl açıklıyorsunuz? - Dünya'dan insanı çekersek bence Dünya yeniden eski düzenine geri döner. Biz doğayı anlarsak, doğaya hak ettiği gibi davranırsak Dünya'da bize o şekilde davranır. Yani nükleer silahlarla veya kimyasallarla doğayı katledersek biz de yok oluruz. Aslında çok basit. Doğayı anlar ve seversen doğada seni anlar ve sever. Zihin ve iletişim arasında nasıl bir ilişki var sizce? - İnsan zihni çok karmaşık bir yapıya sahipken bu karmaşık yapının içerisinde iletişim ise önemli bir noktaya sahiptir. İletişimin önemli noktası da dildir. İnsanlar birbiriyle iletişim kurarken bazı semboller kodlar kullanır ve bu sembollerde sınırlı bir yapıya sahip olduğu için birbirimizle iletişim de bazı sorunlar yaşayabiliriz. Sosyal medyaya ilginiz nasıl? Sıkça kullanıyor musunuz? Bugün yaşanan kutuplaşma ve çatışmaların odağında sosyal medya var mıdır? - Sosyal medya iletişimi daha demokratik  hale getirmiştir. Sosyal medyada herkes düşüncelerini özgürce diğer insanlara iletebiliyor. Hayatları boyunca tanışamayacağı etkili ve ünlü kişilerle düşüncelerini paylaşabiliyorlar. Yüz yüze söyleyemedikleri fikirleri klavye üzerinden yazan kendisini o şekilde ifade eden çok kişi var. Bu da sosyal medyada çatışmalara ve kutuplaşmalara yer açıyor. İnsan beyni gelişimine nasıl bakıyorsunuz? Gün geçtikçe insan beyni de gelişiyor mu? - İnsan beyni hayatta kalmak için programlanan ve sürekli gelişen donanımdır. Şehirde yaşamak, fizik problemleri çözmek, para kazanmak için tasarlanmış bir sistem değildir. Hayatta kalmak için vardır. Bugün kendi kurguladığımız şehir ortamında, modern endüstri, ürettiğimiz tarım ürünleri, endüstri gıdalar gibi birçok üretim çerçevesinde bir bolluk içerisinde yaşıyoruz. Hayatta kalma ihtiyacımız azalıyor. Yani beyne ihtiyacımız azalıyor. Bilgisayarlar bizim yerimize hesap yapabiliyorlar, telefon numaralarını artık aklımızda tutmaya gerek duymuyoruz. Beyinlerimizi kullanmıyoruz. Bu insanoğlu için kötü bir durum. Çünkü herhangi bir zamanda bir felaket veya kriz ortamında hayatta kalacak olanlar beynini hayatta kalmak için geliştiren kırsal kesim insanları olacaktır. Kırsal kesim de yaşayanlar beyinlerini hayatta kalmaya odakladıkları ve geliştirdikleri için hayatta kalacak ve şehir insanları da beyinlerini hayatta kalmak için kullanmadıkları ve bütün işlerini makineler ile yaptıklarından dolayı maalesef hayatta kalmayı beceremeyecektir. Son olarak okurlarımız için kiosklamak istediğiniz bir sözünüz var mı? Beyin aslında çok basit bir donanımdır. Bu basit beynimizi  holdingleri yönetmek veya fiziksel problemler çözmek yerine sadece güzel bakmaya yönelik kullanırsak daha mutlu oluruz. Ne demişler; güzel bakan güzel görür. Umarım daha temiz daha güzel bir dünya için beynimizi kiosklarız.