'Türk Malı' oyuncak pazarından haberler iyi



Çin’le rekabet edilen yıllarda kabus dolu günler yaşayan Türk oyuncak sektöründe ayakta kalanlar için artık çok güneşli günlerin zamanı... İthalatın zorlaşması, Çin’in daha elektronik ve fonksiyonel ürünlere kayması ve iç pazarda yerli hassasiyetinin oluşması yerli oyuncakçılara talebi artırdı. 2017 yılının ilk altı ayında 80 milyon dolarlık oyuncak üretimine imza atıldı. Bekletilerinin üstünde büyüme sağlayan yerli oyuncakçılar, kapasite, ciro ve istihdamda üç katına kadar büyüdü. Yerli üreticiler, şimdi de yeni yatırım için kolları sıvadı. Düzce, Çorlu başta olmak üzere İstanbul ve çevresi, Aksaray, Niğde gibi yerlerde yeni fabrika yatırımları için çalışmalara başladılar. Sektörün büyük üreticileri, gelişmeler ve hedeflerini Dünya gazetesinden İmam Güneş derledi. Sİzler için kioskladık.
Pilsan; ciroda, istihdamda kapasitede üç katına çıktı
Gümrüklerde kontrollerin artmasıyla beraber ithalatın zorlaştığını belirten Pilsan Oyuncak Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Oğuzcan Çetinalp, ithalatın eskisi gibi kolay olmadığını, Çin’den gelen sağlıksız ürünlerin tespit edilerek ülkeye giriş yapılmasına müsade edilmediğini aktardı. Dolayısıyla firmaların artık imalata yöneldiğinin altını çizen Çetinalp, üretici olarak artık Avrupa şartlarında olacaklarını vurguladı. Yerli oyuncakta talebin artmasıyla beraber çok ciddi bir büyüme yakaladıklarını ifade eden Çetinalp, “Tüketici bilinçlendi. Çin malı artık negatif bir algıya döndü. Türk malına yöneldiler. Lüleburgaz’da 20 bin metrekare kapalı alanda üretim yapıyorduk. Kapasiteyi üç katına çıkardık. 750 çalışanımız var. Bu alanda da üç katı artış sağladık. Aynı şekilde ciroda da üç katı artış gösterdik” dedi.
Zuzu Toys, yeni fabrika yatırımına hazırlanıyor
Çin’de üretim ve işçilik maliyetlerinin yükseldiğini vurgulayan Zuzu Toys’un sahibi Cengiz Yılmaz, Çin’in üretimini teknik malzemelere kaydırmasını ve gümrükteki yüksek fiyatlandırmanın getirdiği maliyetlerin ithalatı azalttığını dile getirdi. "Yerli oyuncakta büyüme sağlamayan firma kalmadı" diyen Yılmaz, yıllık 2-3 milyon adetlik üretim yaptıklarını kaydetti. Üretim kapasitesinin yüzde 30’dan yüzde 70’e çıktığına dikkat çeken Yılmaz, “Ciroda yüzde 30’luk büyümemiz var. 37 kişilik istihdamı 50’ye çıkardık. 4 yıldır üretim yapıyoruz. Suudi Arabistan ile ihracata açıldık. Büyümemizi sürdüreceğiz” diye konuştu. Dudullu’da üretim yaptıklarını söyleyen Yılmaz, yeni fabrika yatırımı için uygun bir yer arayışında. Düzce’yi ilk sıraya alan şirket, Aksaray ve Niğde’yi de yeni fabrika yatırımı düşünüyor.
Uçar, Çin’in yarını fiyatına üretim yapıyor, cirosunu %50 artırdı
İthalatın azalmasıyla yerli üretimin hareketlendiğini belirten Uçar Oyuncak Genel Müdürü Mine Uçar, ancak henüz elektronik üretimin yapılamadığına dikkat çekti. Düzce Oyuncak İhtisas OSB’nin hayata geçmeden devletin vereceği hızlı desteklerle Çin’le rahatlıkla rekabet edilebileceğini aktaran Uçar, şöyle devam etti: “Düzce projesinden önce desteğe ihtiyacımız var. Elektronik aksam üretemiyoruz. Ar-Ge’ye destek verilmesi gerekiyor. KDV indirimi talep ediyoruz. Yüzde 18’den 8’e düşmesi bizi çok rahatlatır. Verilecek teşvikler bizi Çin’le rahatlıkla rekabet edebilecek boyuta getirir. Biz şu anda Uçar Oyuncak olarak, Çin’de 7 dolara satılan bir oyuncağı discount marketlere 4 dolar veriyoruz. Çin’den bile ucuz üretiyoruz.” Hadımköy’de 5 bin metrekarelik kapalı alan ve 2 bin 500 metrekare depo olmak üzere 7 bin 500 metrekarelik alanda üretim yaptıklarını ifade eden Uçar, “15 makinelik üretimi 23’e çıkardık. Çalışan sayımız 70’ten 100’e çıktı. Ciromuz da yüzde 50 arttı. Ciromuzun yüzde 60’ı discount marketler, yüzde 25’i ihracat, yüzde 15’i de toptan piyasaya yapılan satışlardan. Avrupa başta olmak üzere, Şili, Kolombiya, Vietnam gibi ülkelere ihracat yapıyoruz. Yeni bir fabrika yatırımı da düşünüyoruz. Yatırım için İstanbul ve çevresini planlıyoruz” şeklinde konuştu.
Dolu, Çorlu’da yeni fabrika yatırımına başladı
Yerli oyuncak sektöründeki yükselişin ithalatın zorlaşması ve yerli oyuncak hassasiyeti ile birlikte gerçekleştiğini dile getiren Dolu Oyuncak Genel Müdür Yardımcısı Göksel Dolu, ithalatın zaman zaman zorlaşmasının ek bir katkı yaptığını söyledi. Yıllık 5 bin ton plastik işleme kapasitesine sahip olduklarını belirten Dolu, şöyle devam etti: “Son yıllarda düzenli olarak kapasite arttırımı gerçekleştirdik. 2017 senesini de yüzde 90’ın üzerinde dolulukla geçiriyoruz. Yeni fabrika yatırımımız ile önümüzdeki 5 senede kapasitemizi toplam 3 katına çıkarmak istiyoruz. Mevcut fabrikamız İstanbul Beylikdüzü’nde. Toplam 18 bin metrekare kapalı alanda faaliyet gösteriyoruz. Tekirdağ Çorlu’da yeni bir fabrika yatırımına başlamış bulunmaktayız. Yaklaşık olarak 54 bin m2 kapalı alan yatırımı planlıyoruz. 200 civarında çalışanımız bulunmakta. Ciromuz son yıllarda hızlı bir şekilde artmakta. TL bazında son 2 yılda yaklaşık 2 kat büyüme yakaladık. Satışlarımızın yarısını ihraç ediyoruz. 80 ülkeye düzenli ihracat gerçekleştiriyoruz. Başta Batı Avrupa ülkeleri gelmekte. Diğer Avrupa ülkeleri, Balkanlar, Güney ve Kuzey Amerika, Ortadoğu, Asya Pasifik, Avusturalya önemli pazarlarımız. İhracata çok önem veriyoruz ve standartlarımızı batılı rakiplerimizle rekabet edebilecek seviyede oluşturuyoruz. Türk oyuncak sanayi bugün gerçekleştirdiğinin çok daha fazlasını önümüzdeki 10 senede başaracaktır. Bunu bugünden görebiliyoruz.”
Dede, ABD’den Avustralya’ya 55 ülkeye ihracat yapıyor
Şu anda yaklaşık 20 tane oyuncak üreticisinin olduğuna dikkat çeken Dede Oyuncak firma ortağı Burak Dede, bu sayının 30 yıl önce 250 civarında olduğunu, bunun en büyük sebebinin Çin’in oyuncak üretiminde çok hızlı etkin olmasıyla gerçekleştiğini vurguladı. Çoğu oyuncak firmasının hızla kapılarına kilit vurmak zorunda kaldığına değinen Dede, “Fakat mücadele edebilen firmalar yani ayakta kalmayı başarabilen firmalar ülkemizin de üreticiyi koruma politikaları yardımı ile Çin firmaları ile rekabet şansı yakalanmış. İlk şok atlatıldıktan sonra gümrükler de daha sıkı kontrol altına alınarak hem sağlıksız hem de kaçak ürünler minimuma indirilmişti. Biz üreticiler de bu süreçte hem teknolojilerimizi yeniledik hem de tasarıma yatırım yaparak özgün ürünler üretebildik. Ve dünya ile rekabet edebilecek konuma geldik. Süreç içinde PAGEV de sektörümüze önemli bir destek verdi” dedi. Yaklaşık 250 kişiyi istihdam ettiklerini kaydeden Dede, şirket ile ilgili şu bilgileri verdi: “Her geçen yıl hem kapasitemizi arttırmakta ve yeni ürün yatırımı yapmaktayız. Yaklaşık 50 yıllık bir geçmişe sahip bir firmayız. Bu sebeple müşteri portföyümüz çok sabit ve istikrarlı, büyümemiz de aynı. Her yıl yüzde 10 civarı bir büyümeyi yakalamayı hedefliyoruz. İhracatta bizler sektörümüzün üretici firmaları her geçen gün daha aktif bir konuma geliyoruz. Avrupa bizim ürettiğimiz plastik oyuncak kategorisinde maliyetlerin artışıyla birlikte geriye gitti. Çin ise daha elektronik ve fonksiyonel ürünlere ağırlık veriyor.O boşluğu da Türk üreticiler iyi değerlendirdi. ABD’den Avustralya’ya kadar yaklaşık 55 ülkeye ürünlerimizi satıyoruz. En ağırlıklı pazarlarımız Avrupa ve Ortadoğu ülkeleri. Artık yurt dışındaki büyük marketlerin raflarında aynı anda 2-3 Türk üreticinin ürünlerini görebiliyoruz. Bu da gurur verici bir gelişme.”
'Perakendede de Türk devi çıkabilir'
Dünyanın en büyük oyuncak perakandecilerinden Toys R Us geçen ay iflas etmişti. Dünya genelinde 1600 mağazası bulunan oyuncak şirketinin 5 milyar dolar borcu bulunuyordu. Türkiye’de Toys R Us mağazası bulunmuyor. Uluslararası Çocuk Çarşıları AŞ, 12 yıldır Türkiye temsilciliğini yürüttüğü, Türkiye’de 35 mağazası bulunan Toys R Us markasını bırakarak kendi markası Toyiki ile devam etme kararı almıştı. Oyuncak üretiminde yaşanan olumlu gelişmelerin ardından, bu başarının perakendeye yansıması bekleniyor. Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, Türk oyuncak zinciri olarak 2-3 tane büyük zincirin bulunduğunu belirterek, “Deneyim ve know-how olarak yurt dışına açılabilecek markamız var” dedi. Toyzz Shop’ın buna en yakın marka olduğunu vurgulayan Öncel, “Toyzz Shop, şu an çok iyi gidiyor. Onlardan uluslararası bir atılım bekliyorum. Yakın zamanda yakın coğrafyada olabilir. Çünkü çok önemli bir deneyimleri, know-how’ı bulunuyor. Yurt dışına bir ortakla açılması çok daha iyi olur” ifadelerini kullandı. Oyuncak sektörünün hazır giyime oranla daha avantajlı olduğunu kaydeden Öncel, “Çünkü oyuncağın bedeni yok. Hazır giyimde Suudi Arabistan’a sattığınız takım elbiseyi Güney Amerika’ya satamayabilirsiniz. Ama oyuncakta bu böyle değil. Aynı zamanda oyuncak sektörü, içinde çocuk ürünleri, çocuk bakım ürünlerini kucaklayan bir sektör. E-bebek örneği var. Ben yakın zamanda uluslararası bir atılım bekliyorum” diye konuştu. Yerli oyuncak sektörüne bol kiosklar diliyoruz.