Merak uyandıran filmleri daha keyifli bir hafta sonu geçirmeniz için Kioskluyoruz :) Cehennem Dan Brown'ın aynı adlı romanından uyarlanan "Robert Langdon" üçlemesinin son halkasıdır. İstanbul'da geçen sahneleri dolayısıyla sezonun merakla beklenen filmi olan Cehennem’in başrollerini Tom Hanks, Felicity Jones, Irrfan Khan, Omar Sy, Ben Foster ve Sidse Babett Knudsen paylaşıyor. Langdon bir İtalyan hastanesinde hafıza kaybıyla uyanınca, kendisine hafızasını geri kazanmasında yardımcı olacağını umduğu doktor Sienna Brooks'la iş birliği yapar. İkili, beraberce çılgın bir adamın dünya nüfusunun yarısını silip süpürecek olan küresel bir virüsü yaymasına engel olmak için zamana karşı yarışırken Avrupa'nın birçok yerine gitmek zorunda kalır.       Demir Yumruk 1968’de profesyonel olarak ringe ilk çıktığında henüz 16 yaşında olan, efsanevi boksör Roberto Duran’ın gerçek yaşamından uyarlanan film, antrenörü Ray Archel ile aralarındaki birbirlerinin hayatlarını değiştirecekleri ilişkiyi beyazperdeye taşıyor.                 Yolsuzlar Çetesi Hikayemizin iki kafadar baş kahramanı Fiko ve Kamil, ailelerinin evlerini ipotek ederek, bankadan ve tefeci olan Rıfat’dan aldıkları paralarla mahallelerinde bir büfe açmışlardır. Senedin ödeme tarihi erkene çekince ikili sıkışır ve işlerini toparlayıp para kazanmak için mahallenin bitirim öğrencisi Cafer ile anlaşırlar. Kazanmasına kazanırlar da ama ikilinin para kazandığını gören Rıfat, dükkânlarını yakarak onları daha da zor duruma düşürür. Bakalım ikili, bu mücadeleden sıyrılabilecekler mi?           Seni Seven Ölsün Cem Tabak'ın ilk uzun metrajlı film denemesi olan Seni Seven Ölsün, bir tılsımın etkisinde olan Karadeniz köyünde geçiyor. Tılsımın etkisiyle yüzyıllardır kavuşamayan aşıkların hüzünlü öyküsüne dur demeye karar veren bir çift, birbirine düşman ailelerin çocukları olsalar da, Karadeniz insanının dünyaya ve kadere meydan okuyan deli cesareti ile el ele verirler. Bunun sonucunda başlarından hem eğlenceli hem komik, bir o kadar romantik ve macera dolu olaylar geçecektir.             Oğlan Bizim Kız Bizim İstanbul’da yaşayan otomobil tamircisi olan Emre ve düğün organizatörü olan Zeynep'in tek ortak noktaları, katıldıkları bir radyo programındaki çekiliş sonucunda Antalya tatili kazanmalarıdır. En yakın arkadaşlarını da yanlarına alarak gittikleri tatilde dört genç, kendilerini hem komik hem de eğlenceli olaylar zincirinin içinde bulurlar.             Ansızın Karsten’in dairesindeki parti bittiğinde, Anna dışındaki tüm konuklar ayrılır. Bu gizemli kadına hayranlıkla yaklaşan Karsten’ın sağlam temeller üzerine oturttuğu hayatı, bir zayıflık anında kontrolünden çıkıp felâkete dönüşecektir. Almanya’nın bu ufak taşra kasabasında hayal kırıklığı öfkeyi ateşleyecek, adalet ikiyüzlülüğün arkasına gizlenecek ve sonunda kötülük yüzünü gösterecektir.