Hemen hemen herkes ne yiyeceğine karar vermiş olsa da food court katına geldiğinde bir duruyor. Çünkü önünüzde o kadar çok seçenek var ki. Sağa bakıyorsunuz terbiyeli tavuk, sola bakıyorsunuz terbiyesiz..

Sonra kararsızca yürümeye başlıyorsunuz. Buyrun efendimler, kebabım var abiler; düşünün ki avm'lerde bile kebap sıcaklığından nasibinizi alıyorsunuz. Sonra biraz daha ilerleyince kendinizi çalışanlara karşı suçlu gibi hissetmeye başlıyorsunuz. “Ahh bir an önce karar vermem lazım.. Tavuk mu et mi? Burger mı, pizza mı? Acılı, acısız..?”

Kafanız bu denli yorulmuşken bir restoranın önünde buluyorsunuz kendinizi “Hadi bugün de pizza yiyelim” ne yiyeceğinizin kararını verdiniz. Peki sonra.. Elinizde tepsi başlayın dolanmaya; çünkü bir de nerede otursam derdi vardı değil mi?

Ortak alan? Restoranın içi? İnsanlardan en uzak köşe?

Seç bakalım seçebilirsen. Bütün bunların kararını verene kadar bir de bakmışsınız 1 saatlik yemek arasından kalmış 30 dakika. Lokmaları çiğneyene kadar yarım saatte doluyor.

E peki ne yapmalı; ya bir haftalık menü çıkarır gibi bugün ne yiyeceğinizin kararını verip food court katına öyle çıkmalı ya da Kiosk'lanın işinize yarayacak önerilerine bakmalı..

E tabii sonrasında kararınızı yüzünüze yansıtarak diğer restoranların önünden geçmeyi de unutmamalı.

Afiyet Olsun :)