Can Yayınları Ağustos Kitaplarını Duyurdu!

Can Yayınları, ağustos ayında Sándor Márai ve José Revueltas imzalı eserleriyle edebiyatseverleri selamlarken, Socrates Dergi 97. sayısıyla raflardaki yerini alıyor.

  • 06-08-2025 13:50


Can Yayınları ağustos ayında Macar edebiyatının usta kalemi Sándor Márai’nin anarşist bir köpeği konu aldığı romanı Csutora: Şahsiyetli Bir Köpeğin Hikâyesi ve José Revueltas’ın Latin Amerika edebiyatının klasiklerinden biri kabul edilen uzun öyküsü Hücre’yi kitapseverlerle buluşturuyor. Spor kültürünü derinlemesine irdeleyen içeriklere sahip Socrates Dergi ise 97’nci sayısıyla ağustos ayında raflara yeniden konuk oluyor

Sándor Márai’nin Csutora - Şahsiyetli Bir Köpeğin Hikâyesi adlı romanı ve José Revueltas’ın Hücre adlı uzun hikayesi ağustos ayında Can Yayınları etiketiyle raflarda.  Can Yayınları Spor dizinde altı ayda bir yayımlanan Socrates Dergi ise 97’nci sayısıyla okurla buluşuyor. 

Sándor Márai, Csutora - Şahsiyetli Bir Köpeğin Hikâyesi (çev. Tarık Demirkan)

Macar edebiyatının usta kalemi Sándor Márai’nin Csutora: Şahsiyetli Bir Köpeğin Hikâyesi adlı romanı, anarşist bir köpeğe, Csutora’ya odaklanıyor. Roman, 1920’lerin sonunda Budapeşte’de orta sınıf bir eve evlat edinilen, her türlü disipline kayıtsız, özgürlüğüne düşkün Csutora’nın dokunaklı olduğu kadar komik hikâyesini konu alıyor. 

José Revueltas, Hücre (çev. Saliha Nilüfer)

1960’ların sonlarında bir Meksika hapishanesi. Albino, Polonio ve Hergele: bekleyişin, iktidarın ve kaderin insafına terk edilmiş, uyuşturucu yoksunluğuyla kıvranan üç mahkûm ve hapishane içinde bir hapishane. 1968 öğrenci hareketinin lideri olarak ağır bir bedel ödeyen José Revueltas’ın tek bir paragraf halinde yazdığı, Latin Amerika edebiyatının klasiklerinden biri kabul edilen Hücre, mahkûm ve gardiyan, suç ve ceza kavramlarının birbirine karıştığı gerçek bir panoptikon…

Socrates Dergi, No:97

Sporda her devir, yalnızca oyunun değil; zihniyetin de değiştiği bir eşiği işaret eder. Taktiklerin, sınırların, hazırlık biçimlerinin yeniden yazıldığı dönemlerdir bunlar. Sadece sporcular değil, sporun kendisi dönüşür. İşte bu dönüşümün en belirgin izlerinden biri, aynı çağda iz bırakan dört isimle anılıyor: Federer, Nadal, Djokovic ve Murray , Socrates Dergi No:97 içeriğinde…

Yorum Yap