Hormonlarınızın size verdiği mesajları alabiliyor musunuz?



Vücudumuzun, yaşadığımız birtakım olaylarla beraber kendi içinde bu olaylara tepkiler veriyor ve çeşitli hormonlar salgılıyor. Doğrudan psikolojimizi ve davranışlarımızı etkileyen hormonal değişimlerimizin temel sebebi nelerdir? Hangi duygu yoğunluğumuzda hangi hormonu salgılarız? İşte detayları sizler için kioskluyoruz…

HORMANLARIN ÖNEMLİ GÖREVLERİ VAR Noradrenalin, dopamin ve serotonin olarak salgıladığımız başlıca hormonlarımız, aslında değişen ruh halimizle birlikte, bize pek çok uyarıda bulunuyor. Örneğin noradrenalin hormonu, adrenal bezden ve sinir uçlarından salgılanan hormonumuz olmakla birlikte adrenalin ile çok benzer özellikler taşıyor ve en bilinen adıyla stres hormonu olarak bize etki ediyor. Kızgınlık, sinir ve tehlike anlarında bu hormonun sayısı epey artış gösteriyor.

DÜZENSİZ SALINIMINDA HORMON BOZUKLUĞUNA YOL AÇAN HORMON: DOPAMİN

Dopamin hormonu; beynin orta bölgesinde bulunan duyguları, hareketleri, zevk ve acı algılarını etkileyen bir hormon çeşididir. Düzgün salınım gerçekleştiğinde, kişiye mutluluk, huzur, sakinlik ve motivasyon sağlarken, düzensiz salınımında hormon bozukluğundan hafıza kaybına kadar bedenimiz üzerinde ciddi olumsuz etkilere yol açıyor. Dopaminin vücudunuzda düzensiz salgılandığını anlamanın en belirgin özelliği; ellerde ve vücutta titreme olarak gözlemleniyor. Yeterli salınımı konsantrasyonu sağlarken, düzensiz salgılanması ise dikkat eksikliğine yol açıyor.

ÇİKOLATANIN EN YAKIN ARKADAŞI: SERATONİN HORMONU

Beynin salgıladığı en önemli hormonlardan biri olan serotonin; enerjiyi, iştahı, uykuyu ve mutluluk duygusunu etkileyen oldukça kapsamlı bir hormondur. Örneğin beyinde serotonin azalınca, tatlı ve şekerli yiyeceklere yöneliyoruz. İşte bu sebeple serotonin hormonu ve çikolata, en çok akılda kalan ayrılmaz ikililerden biri haline geliyor. Fazla kilo artışı ile oluşan ikinci mutsuzluk, yine tüm vücut dengesini bozuyor ve böyle durumlarda hastalara bol bol düzenli uykuyla birlikte stresten uzak bir yaşam öneriliyor. Çoğu ruhsal bozukluğun sebebinin serotonin eksikliği olduğu bilimsel olarak kanıtlanan bir gerçek haline geldiği için de depresyon tedavisinde kullanılan çoğu ilaç, serotonin düzeyini artırmaya yönelik olarak düzenleniyor. Mucizevi güneş ışığı etkisi ile beyinde salgılanması artan serotonin hormonu, kapalı alanlarda ise azalıyor. Bu sebeple de kış aylarında depresyona girme potansiyeli insanlar üzerinde daha fazla artış gösteriyor.

TİROİD BEZİ YETMEZLİĞİ OLAN KİŞİLERDE DEPRESYON DAHA SIK GÖRÜLÜYOR

Vücuda giren şeker miktarı ve aşırı tatlı krizleri ile doğrudan ilgisi olan serotonin hormonu, tiroid bezleriyle ilgili oluşan hastalıklarda da insan psikolojisine gözle görülür şekilde etkiliyor. Oluşabilecek olası psikolojik sorunların başlıcaları ise; ilgisizlik, düşünme ve konuşmada yavaşlık, beyin hasarı, panik atak, gergin olmak ve sabırsız olmak şeklinde görülüyor. Vücuda bu kadar büyük etkilerde bulunan serotonin hormonunun, sağlınıza en iyi gelecek bir biçimde salgılanmasını düzenlemeye çalışmalı, bunu yaparken de uyku düzeni, yeme alışkanlıkları, stres gibi faktörleri tamamiyle olumlu yönde değiştirmelisiniz.