Oyuklar ve Höyükler: Göbekli Tepe’ye Bir Bakış sergisi açıldı
Yapı Kredi bomontiada’daki sergi 17 Eylül 2019 – 15 Ocak 2020 tarihleri arasında ziyaret edilebilecek. Doğuş Grubu’nun imzalı sergi ile Ara Güler Müzesi ve Leica Galeri İstanbul ilk kez bir araya geldi.
- 17-09-2019 10:45
Sergide sanatçı Sinem Dişli tarafından üretilen fotoğraf, video, resim ve enstalasyonlarının yanı sıra Ara Güler’in Göbeklitepe fotoğrafları sanatseverlerle buluştu.
16. İstanbul Bienali'ne paralel düzenlenen serginin ana odağını Şanlıurfa’da yer alan ve bilinen en eski tapınak olan Göbeklitepe Arkeolojik Alanı oluşturuyor.
Ara Güler Müzesi bu sergi kapsamında ilk kez genç bir sanatçıya kapılarını açtı.
Sergide Sinem Dişli’nin fotoğraf, video, resim ve enstalasyonları sanatseverler ile buluşuyor. Sanatçı, bu uzun dönemli projesinde ‘su ve taş üzerinden tarih okuması’ yapmaya çalışırken; arkeoloji, jeoloji ve coğrafya gibi bilimlerden yararlandığını belirtiyor ve "Belgeselle kurguyu harmanlayarak, bölgenin mitolojisine uygun sembollerle yaşam ve tarih döngüsünü, insanın kendine biçtiği rolleri sorgulayarak; Urfa, İstanbul, New York arasında çeşitli medyumlar aracılığı ile yaşayan evrensel dil olan sanat üzerinden ortak tarihimizi anlatmayı denedim" diyor.
‘Oyuklar ve Höyükler: Göbekli Tepe’ye Bir Bakış’ sergisiyle eş zamanlı olarak aynı adı taşıyan sanatçı kitabı da okuyucularla buluştu. Ara Güler Müzesi tarafından hazırlanan kitapta Dr.Christopher Lightfoot, Prof.Dr.Wendy, M.K.Shaw, Doç.Dr.Ahmet A.Ersoy, İpek Ulusoy Akgül’ün Sinem Dişli’nin işleri üzerine metinleri yer alıyor.
Ara Güler Müzesi bu sergide eş zamanlı olarak ustanın Göbekli Tepe fotoğraflarını ilk kez izleyici ile buluşturdu.
Çağla Saraç: Ara Güler’in adına yakışacak projeler üretmeyi hedefliyoruz
Doğuş Grubu’nun Ara Güler ile iş birliği sonucu 2016 yılında hayata geçirdiği Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi (AGAVAM) ve Ara Güler Müzesi’nin hedefinin Ara Güler’in çok yönlü sanatçı kimliğini ve ilham veren yaşamını gelecek nesillere aktarmak olduğunu söyleyen Doğuş Grubu Sanat Danışmanı Çağla Saraç şöyle konuştu: “Büyük usta Ara Güler’in adına yakışacak projeler üretmek ve sanatseverler ile buluşturmayı hedefliyoruz. Sinem Dişli’nin ‘Oyuklar ve Höyükler: Göbekli Tepe’ye Bir Bakış’ sergisi, Ara Güler Müzesi’nin üçüncü sergisi olmasının yanı sıra Leica Türkiye’nin bünyesinde bulunan Leica Galeri İstanbul ile gerçekleştirdiğimiz ilk ortak çalışma. Doğuş Grubu bünyesindeki iki sanat kurumunun sergi alanlarına yayılarak hem müstakilden hem de bütünsel izlenebilecek olan sergi, sanatçı Sinem Dişli’nin çeşitli medyumlar aracılığı ile Göbekli Tepe Arkeolojik Alanı, çevresi ve buluntuları üzerinden düşündüğü ve düşünmeye çağırdığı çalışmalarından oluşuyor. Sinem Dişli ile birlikte yaklaşık 11500 yıl önce Göbekli Tepe’nin ritüel ve yaşam alanlarını inşa eden toplulukların, 1995 yılından bugüne bilimsel kazı çalışmaları gerçekleştirmiş ekiplerin, 1998 yılında kazı ekibini alanda ziyaret eden Ara Güler’in, Leica Galeri İstanbul ve Ara Güler Müzesi’nin ve tüm bunları bugün bir araya getiren Doğuş Grubunun yarattığı telos’tur.
Yasemin Elçi: Göbekli Tepe fotoğrafları sergiye hem kültürel hem de tarihsel bir arka plan sundu
Leica Galeri İstanbul Direktörü Yasemin Elçi ise şunları söyledi: “İnsanlık tarihinin yeniden yazılmasına vesile olan Göbekli Tepe’yi mitolojik, jeolojik ve arkeolojik katmanlarıyla okuması ve her birinin tarih ve bölge insanı üzerindeki etkisini gözlemlemesi Leica Galeri İstanbul ve Ara Güler Müzesi’ni ilk kez yapılacak bir ortak sergi fikrinde buluşturdu. Taşla meselesi bitmeyen topraklarda, yer altı ve üstünü birleştiren bir fabrikanın yine taş binaları arasında, en uzak tarihe en yakından bakan bir sergi ve bir kitap, dünyanın bilinen ilk tapınağı olan Göbekli Tepe’yi yaklaşık 12 bin yıl sonra bir çağdaş sanatçının yorumuyla buluşturuyor. Fotoğraf tarihinde iz bırakmış Leica, tarihle ilişkili sergileri ağırlayan dünya çapındaki galerileri, uluslararası fotoğraf arşivleri ve her dönem geleceğe miras kalacak isimlere yer verme misyonuyla, arkeoloji ve fotoğrafı birleştiren bir çağdaş sanatçı için anlamlı bir ev sahibi oldu. Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi ile Ara Güler Müzesi’nin Türkiye fotoğrafının bu benzersiz mirasını geleceğe taşıma hedefi, Ara Güler’in Türkiye’de fotoğraf ve arkeoloji ilişkisinin konuşulmaya başlanmasına vesile olan Afrodisias’ı keşfi, bugüne kadar hiç görülmemiş Göbekli Tepe fotoğrafları ise bu sergiye hem kültürel hem de tarihsel bir arka plan sundu.”
Sinem Dişli: Göbeklitepe geleneksel tarih yazımına meydan okuyor.
Göbeklitepe’nin doğup büyüdüğü şehir olan Urfa’da yakın bir geçmişte keşfedildiğini belirten sanatçı Sinem Dişli “Fırat ve Dicle nehirleri arasında kalan bölgede, avcı-toplayıcıların kalker, bazalt ve çakmaktaşına şekil vererek yaklaşık 12 bin yıl önce inşa ettiği bu devasa yapının bir ritüel alanı ve gözlemevi olduğu düşünülüyor. Göbekli Tepe, yerleşik düzenin henüz belirmemiş olduğunun düşünüldüğü erken Neolitik dönemde dahi evreni anlama ve onun hareketlerini taklit eden mekanlar üretme arayışının varlığına işaret ederek karmaşık zaman çizelgemizde kritik bir noktaya oturdu. Bulunuşundan bu yana tarımsal, mimari, dini ve yaşamsal pratiklerle ilgili varsayımları çürüterek bilgi akışını ve bilgiye olan yaklaşımımızı dönüştüren bu yapı geleneksel tarih yazımına meydan okuyor. Öte yandan, Göbekli Tepe’ den bugüne uzanan tüm pratiklerimiz, yaşamı kavrayışımızdaki tüm değişiklikler, uzun bir mayalanma döngüsünün sadece birer parçası. Bölgede bugün bulunan gündelik ritüellerin, insan malzeme ilişkisinin mikrokozmosuna daha derinlemesine bakmanın ve onları kadim kökenlerine kadar izlemenin, tarihin yeniden yorumlanmasında ve çevremizle etkileşimimizde yeni yaklaşımlar sağlayacak verimli bir zemin oluşturabileceğini düşünüyorum” dedi.