Pera Müzesi'nden Pandemiye Karşı Yaşasın Sanat!

Pera Müzesi ve İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nde 2020 Bilançosu, 2021 Sergileri

  • 12-01-2021 01:25


Pera Müzesi ve İstanbul Araştırmaları Enstitüsü 2020 yılında, pandemiye rağmen, dijital kanallar sayesinde izleyicilerle buluşmayı kesintisiz biçimde sürdürdü. Müze ve Enstitü’nün programına eklediği çevrimiçi sergiler yıl sonuna dek yaklaşık 500 bin kez ziyaret edildi. Pera Müzesi, bu süreçteki etkinlikleri ve uygulamaları ile yurt içinde çeşitli haberlere konu olurken, Amerika’da yayınlanan, dünyaca ünlü haber sitesi Business Insider’ın “Pandemi sürecinde müzeler” konulu haberinde de Genel Müdür Özalp Birol’un verdiği demeçle yer aldı. Pera Müzesi, ABD’nin Whitney, Guggenheim, MoMa gibi önde gelen müzelerinin yer aldığı yıl sonu değerlendirmesinde, Tate Modern, Van Gogh ve Tokyo Ulusal Müzesi ile birlikte ABD dışından yer verilen dört müzeden biri oldu.

Suna ve İnan Kıraç Vakfı bünyesinde yer alan Pera Müzesi ve İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, pandemiye rağmen, 2020’de sergiler programını daha da genişleterek izleyici sayısını artırdı. Her iki kurumda, yıl boyunca toplam altı sergi yer alırken, bu sergilerin bir bölümü eşzamanlı olarak web sitesine aktarıldı ve üç boyutlu sanal gezilere açıldı. Sergiler programına ayrıca Google Arts and Culture platformu üzerinde ve her iki kurumun web sitesinde toplam dört çevrimiçi sergi daha eklendi. 

Pera Öğrenme programları ise çevrimiçi atölyelere ağırlık vererek, bu dönemde kapasitesini %25 oranında artırma ve farklı şehirlere erişme fırsatı buldu. İstanbul’un yanı sıra, Türkiye’nin farklı illerinden yaklaşık 8.000 çocuk ve öğretmen, pandemi döneminde Pera Öğrenme programlarından faydalandı.

Yeni dönemde hibrit çözümler

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Kültür ve Sanat İşletmesi Genel Müdürü Özalp Birol, bu süreçte izleyicilerle kesintisiz iletişim kurabilmeyi, hızlı ve esnek planlamaya, en önemlisi de pandemi dönemine girerken güçlü bir dijital altyapıya sahip olmalarına bağlıyor ve şöyle diyor: “Son 10 yıldır çeşitli sergilerimizde kullandığımız hologram, mapping, oyunlaştırma ve sanal gerçeklik uygulamaları, 2012’de Google Arts and Culture’ın davetiyle başladığımız dijital sergilere yönelik iş birliği, içinde bulunduğumuz bu zor dönemde, bizi güçlü ve avantajlı kıldı. Dijital dünyanın dinamiklerini anlamaya ve kendimizi bu alanda geliştirmeye devam ediyoruz, edeceğiz.” 

Özalp Birol, kültür ve sanat kurumlarının dijital gelişimlerine ivme kazandırırken iş yapma ve işletme modellerinin de önemli bir dönüşüme uğrayacağını belirtiyor: “Teknolojiye dayalı çevrimiçi çözümlerin önemli bir bölümü kalıcı olacak ve fiziki çözümlerle birlikte kullanılacak. Elbette, bu değişiklikler gerçekleşirken ‘insan’ın sistemden dışlanmaması, yeni modeller içinde yeni görevler üstlenerek var olması çok önemli…” İnsanın iyi olma hali ile kültür-sanat arasında güçlü bir bağ olduğuna, kültür ve sanatın yaşanan bu travmayı iyileştireceğine inanan Özalp Birol, “Bu zor süreci insan gücümüzü, teknolojiyi, bütçemizi doğru kullanarak, bu alanda çalışan kurumlar arasında dayanışma ve iş birliğiyle yeni projeler oluşturarak, daha paylaşımcı bir yaklaşımla, fiziki erişim ve dijital çözümlerden oluşan karma (hibrit) programlarla, süreçten olabildiğince az yara alarak tamamlamaya çalışacağız” diyor.

Etel Adnan 2021’de Türkiye’de 

Pera Müzesi ve İstanbul Araştırmaları Enstitüsü 2021’de de programını kesintisiz biçimde izleyicilere ulaştırmak üzere çalışıyor. Bu yıl Pera Müzesi’nde gerçekleşecek etkinliklerin başında, kapsamlı bir Etel Adnan sergisi geliyor. Dünyanın önde gelen şair, yazar, ressam ve aktivistlerinden, Suriye kökenli Amerikalı Etel Adnan’ın yapıtlarından oluşan sergiye, sözlü etkinlik programları, film gösterimleri, öğrenme programları eşlik edecek. Kitsch temasına odaklanan Zevk Meselesi başlıklı sergi de yılın dikkat çekici sergileri arasında yer alıyor. 

Pera Müzesi’nin sanat eğitimi veren kurumlara ve genç sanatçılara verdiği destek kapsamında, Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerinin yapıtlarından oluşan sergi yaz aylarında izleyiciyle buluşacak. Güz döneminde ise İstanbul Araştırmaları Enstitüsü ve Pera Müzesi iş birliğiyle hazırlanan İstanbul’dan Bizans’a: Yeniden Keşfin Yolları, 1800–1955 sergisi açılacak. Bu sergi, Osmanlı başkentinin, bir bilim dalı olarak gelişmeye başlayan Bizans araştırmalarının şekillenmesindeki merkezi rolünü irdeleyecek. 

Yorum Yap