Ünlü oyuncu İpek Tuzcuoğlu: “Medya odaklı yaşamıyorum” KİOSKLA/ÖZEL

KİOSKLA-ÖZEL Ünlü oyuncu İpek Tuzcuoğlu, “istikrar” kelimesinin anlamıyla oldukça örtüşen bir kişilik. 30 yıldır oyunculuk kariyeriyle kendisini bizlere sevdirmeyi başardı

  • 09-03-2018 09:49


Bugüne dek hem sinemada hem de TV’de canlandırdığı rollerle adından söz ettirdi. Şimdilerde TRT1 ekranlarında yayınlanan Yalaza dizisinden sonra ATV’de yayınlanan Aşk ve Mavi dizisinin oyuncusu olarak ekranlarımızda boy gösterecek.

İpek Tuzcuoğlu ile KİOSKLA okurları için özel bir röportaj gerçekleştirdik. İşte, o röportaj:

KİOSKLA-TRT1’de yayınlanan Yalaza dizisinden sonra ATV’de yayınlanan Aşk ve
Mavi dizisine transfer haberinizi duyduk, hayırlı olsun diyelim…

TUZCUOĞLU: Teşekkür ederim, dilerim oynadığım karakterle projeye ve ekibe güzel bir katkım olur.

KİOSKLA: Öteden beri bilinen kendinize özgü bir çizginiz var. Sadece içinde yer aldığınız proje dolayısıyla ekranlarda görünüyorsunuz. Onun dışında ekranlarda adeta yoksunuz? Oysa şov dünyasında hep kameralarla iç içe olmanın önemine vurgu yapılır. Bu seçiminizin sebebi ne?

TUZCUOĞLU: Sanırım, hayatı ve yaşamımı uzun yıllardır süzgeçten geçirmem. Tortuları, pasları  temizleme isteği. Göz alıcı ışıkları, süsü püsü, gösterişle paketlenmiş yanıltıcı imajları hayatımdan çıkarıp daha sade ve basit bir dünya istedim.

Dediğiniz gibi bu bir seçim. Oldum olası hep içimden geldiği gibi yaşadım; şimdilerdeyse böyle bir hayatım var. Büyümek, olgunlaşmak da diyebiliriz; 

farkındalığın arttıkça sana zarar veren etiketleri, payeleri, gereksiz yükleri üzerinden atıyorsun. Çünkü insan onlarla var olmuyor; aksine tüm bunlar özünü bulmana mani olan nedenler oluyor. Gerektiği yerde gerektiği kadar göz önünde oluyorum. Tek amacım mesleğimi en iyi şekilde yapabilmek. Medya odaklı yaşamıyorum.

KİOSKLA: Kariyerinizde pek çok projede yer aldınız. Bugün arkanıza baktığınızda ne görüyorsunuz?

TUZCUOĞLU: 30 yıl… Çalıştığım işlerdeki genç oyuncu arkadaşlarımın yaşları kadar bir süre. Bolca emek, yanılgılar, yanlışlar, güzel hatıralar, kalıcı dostlar, her daim devam eden oyunculuk heyecanı ve aşkı.

KİOSKLA: Kendinize biçtiğiniz özel bir misyon var mı? “Ben şunun için dünyaya
gelmişim” gibi…

 

 

TUZCUOĞLU: Kendi varlığımın bütününü oluşturmak için. Epey büyük ve yüzlerce küçücük parçaları olan “puzzle” düşünün. Doğduğun an sana verilen boş bir çerçeve ve yıllar geçtikçe o puzzle parçalarıyla tamamlanan bir resim gibidir insanoğlu. Her gün, her ay, her yıl bu puzzle bitsin ister ama olmaz. Çünkü  zordur, meşakkatlidir ve sabır gerektirir. Çoğumuzun ömrü de yetmez zaten o resmi tamamlamaya.

Derdim o insanlık resmine en iyi şekilde doğru parçaları koyabilmek. Biter mi bitmez mi onu Allah bilir; yeter ki  bana verilmiş olan bu değerin farkında olayım.

KİOSKLA: Setten fırsat bulduğunuz zamanlarda evde nasıl vakit geçirirsiniz? Örneğin, mutfağa girip özel menüler hazırlar mısınız; ailenize, arkadaşlarınıza?

TUZCUOĞLU: O konunun ustası annem. Anne yemeği sevenlerdenimdir. Mutfakla pek aram yok. Yapmaktansa yapılanı yemeği severim. Evde ise kedim ve apartman bahçesindeki kedilerle vakit geçiririm. Yabancı dizi seyrederim vaktim oldukça. Şu dönem ise görevim gereği Kültür Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü Destekleme  Kurulu BİROY temsilcisi olarak bolca film  senaryo okuyorum.

KİOSKLA: Bizim vazgeçilmez ana başlıklarımızdan biri de alışveriş. Alışverişle aranız nasıl, sever misiniz?

TUZCUOĞLU: Hangi kadın sevmez; severim tabi… Ama ne yazık ki alışverişlerimi kendi beğenilerim doğrultusunda yapamıyorum son dönemler; çalıştığım projeler gereği set ortamına göre kıyafetler alıyorum.

KİOSKLA: Kıyafet seçiminde ya da alışveriş sırasında fikir aldığınız biri ya da birileri olur mu?

TUZCUOĞLU: Yok olmaz, ama sadece kıyafet sponsorum Touche Prive’in sahibi Cem, sağolsun dönem dönem kıyafetler yollar. Yalaza dizisinde giydiğim kıyafetler de onundu. Bir de iki sezondur Beingurme kanalında sunduğum Ramazan programında giydiklerim. Onların çizgisini beğenirim benimle de örtüşüyor.

KİOSKLA: Favori renginiz var mı?

TUZCUOĞLU: Beyazı çok severim.

KİOSKLA: Biraz da metafizik konusuna gelmek istiyorum. İçsel yolculuk konusuyla ilgili olduğunuzu biliyoruz. Bugün canımızı sıkan, hepimizi üzen toplumda yaşanan kimi olayların içsel yolculukla ilgisi var mı sizce?

TUZCUOĞLU: Keşke olsa; olmadığı için bu noktadayız zaten. İçsel yolculuk kendini keşif yolculuğudur. Kendi özüne inebilmektir, bir nevi nefisle mücadeledir. O mücadeleye başlamak için ise istekli ve cesur olmak gerekir. Kişi, özüne yaklaştıkça temizlenir, saflaşır ve Yaradana dönük bir hal almaya başlar. Temizlik, ahlak, saflık gönül gözünün açılmasıdır kanımca.

Bizler dünyaya hükmeden kirli nefisler yüzünden bu haldeyiz. Oysaki ahlaklı, vicdanlı insanların yüksek adalet duygusu vardır. Onlar bilirler ki bu dünya adaletle yönetilirse ayakta kalabilir. Yerin de göğün de tek sahibi vardır. İnsanoğlu ne yazık ki bu sahibi ve bizlere bahşedilen yüksek değerleri kullanmayıp “tanrı benim” deme yolunda zalimce hükmetmeye başladı. Yazık çok yazık.

KİOSKLASize göre insanın en büyük sınavı nedir? Bu sınavı kazanma konusunda insana şans tanıyor musunuz?

 

TUZCUOĞLU: Yaşamak. Yaşamayı başarabilmek. Tüm bu düzene uyum sağlama yetisini geliştirmek. Kirin, pasın içinde temiz kalabilmek. Toplum psikolojisi ile değil adaletli ve vicdanlı bakış açılarıyla kararlar alabilmek.

Anlayışını ve hoşgörüsünü her ne olursa olsun karşılaştığı olay ve kişilere karşı kaybetmemek. Yaratılmış her canlıya ağaca, dağa, taşa, hayvana güzel bakmak, onları koruyup kollamak. Mağdurun, işsizin, adalet bekleyenin sorununu çözebilmek, dulun yetimin, öksüzün  yanında olabilmek.

İşte bunlar ve niceleri hepimizin sınavlarıdır. Sevgili okur şimdi siz söyleyin, sizce şansımız var mı?

KISA..KISA..

-Tatil?

TUZCUOĞLU: Yazın hep çalıştığım için uzun süredir yapılamayan.

-Eğlence?

TUZCUOĞLU: İşim

-Aşk?

TUZCUOĞLU: Dünya var oldukça olacak olan

-İş?

TUZCUOĞLU: Varlığımın bir parçası

-Film?

TUZCUOĞLU: Çok sevdiğim

-Kitap?

TUZCUOĞLU: Bilgi

-Aile?

TUZCUOĞLU: Önceliğim

-Başarı?

TUZCUOĞLU: Hayatta kalabilmek

-Mutluluk?

TUZCUOĞLU: Huzur varsa var olan

-Affetmem?

Zehir, affetmek gerek.

KİOSKLA-ÖZEL

Yorum Yap