Geliyorlar, kimler mi? Teknoloji çağı çocuğu Sevgili Z kuşağı gençleri. En büyüğü şuan 18-20’li yaşlarda, yalnızca birkaç sene sonra mezun olup iş hayatına atılacak olan Z’lerimiz. 2003 sonrası doğumlu yeni adaylarımız geliyor. İş hayatının dinamiklerini yerinden oynatacaklar. Şirketiniz, çalışanlarınız ve sizler Z’lerimize ne kadar hazırsınız? Doğuştan teknolojiktir Sevgili Z’ciğimiz. Ipad’lerle, Iphone’larla büyümüş, teknolojinin tam da ortasına doğmuştur. Tüm gelişmeleri yakından takip eder. Gelişime oldukça açık, inovatif fikirler sunan, oldukça yaratıcıdır. Şeffaflık ve fırsat eşitliğinden yanadır. Kendini özgürce ifade edeceği ortamlarda çalışmak ister. Detayda boğulmak yerine bütüne odaklanmıştır. Hızlı öğrenir, gelişim odaklıdır, inisiyatif alır ve iş bitiricidir. Takım çalışmasından ziyade daha çok bireysel çalışan, koçluk ve mentorluğu esas alır. Oldukça azimli ve hırslıdırlar. Hiyerarşiden uzak, açık ofis ya da esnek çalışma tarzını benimserler. Sosyal hayat ve sosyal medya onlar için çok önemlidir. Peki, öyleyse bu Z’lerimize nasıl hazır olmalıyız? Ne yapmalıyız? Gerçekten gözümüzde büyütmeli miyiz?   Klasik yönetim anlayışımızdan artık vazgeçmenin tam da zamanıdır. Aslında Y kuşağı ile birlikte biraz yeniliğe adım attık sayılır. Z’ler bu durumu biraz daha perçinleyecek diyebiliriz. Bu arada şirket yapısında var olan diğer jenerasyonlarımızı da göz ardı etmeden durumun dengede kalmasını sağlamak da önemlidir.   Stratejik hareket eden, iş süreçlerinin içinde olan insan kaynağı yönetimini benimsemek doğru olacaktır. Z’ler fikirlerini özgürce sunabilecekleri ve desteklenecekleri bir yapıyla karşılaşmazlarsa hayal kırıklığına uğrayabilirler. Sürekli eğitilmek ve gelişmek isterler. Koçluk ve mentorluk kuramlarının daha çok ön plana çıktığı şirketlerde çalışmak onlar için ideal olacaktır. Takdir görmek ve alkışlanmak isterler. Havuç sopa yönetim tarzı onlar için yanlış bir seçim olacaktır. Bir sorunun birçok farklı çözüm yolu olduğunu düşünür ve alternatif çözüm yolları denerler. Eğlenceli, hareketli ve teknolojik Z’lerimiz şirketlerin yapısını renklendirip bulundukları yere canlılık katacaklardır. Çok da gözümüzü korkutmayalım yahu. Dinamik, eğlenceli, işini zevkle yapan, öğrenemeye de çok aç bir nesil geliyor. Eminim çok heyecanlı olacak. Kuşaklar arası çatışma olduğu kadar her nesilden bireylerin var olduğu çalışma ortamında kişiler birbirlerinden beslenebilmelidir. Diğer kuşaklar Z’lerden teknoloji ve dijital medyanın kolaylıklarını öğrenirken, Z ‘ler de X ve Y ‘lerin bilgi birikim ve deneyimlerinden yararlanabilir. Kimi zaman Z’ciklerimizin rahat ve özgürlükçü yapılarından rahatsız olabilirsiniz. İncitmeden durumu kurtarabilmelisiniz. Krizi her zaman fırsata çevirmek önemlidir. Aidiyet duyguları az gelişmiştir, elde tutabilmek zordur. Nokta atışı yaparak şirkete ciddi anlamda başarı sağlayabileceklerdir. İş süreçlerinin online sistemler, portallar üzerinden yürüdüğü esnek bir mekanizmada çalışmak onlar için daha verimli olacaktır. Sevgili IK’cılarımız, yöneticilerimiz, X ve Y’lerimiz sıkı durun Z’ler geliyor. Sizlere yepyeni bir anlayış ve yönetim tarzıyla, yepyeni bir çalışma anlayışını benimsettirecekler. Aslında hiç de fena fikir değil. Sizleri ve şirketlerinizi monotonluktan kurtaracaklar. Klasik yönetim anlayışından sıyrılıp daha modern ve esnek çalışma şekline doğru kayacağınız günler sizi bekliyor. O zaman sizlere kolaylıklar diliyorum :)

İK Uzmanı Dilşad ULUCA